KARLOFÇA ANTLAŞMASI'NA DOĞRU MACARİSTAN'IN SİYASİ VE SOSYAL VAZİYETİ İZİNDE İKİ OSMANLI VESİKASI
Abstract
XVII. yüzyıl, Osmanlı İmparatorluğunun batıya yönelik perspektifinde ciddi değişimlere sahne olmuştur. Bilhassa tarihi Macar topraklarının tanıklık ettiği bu süreçte dönemin siyasi yapısı yeniden belirlenmiştir. Dahası siyasi ve kültürel beklentileri açısından özsel farklılıklar barındıran doğu ve batı medeniyeti arasındaki politik dengenin ne denli kırılgan olduğu açıkça görülmüştür. Arşivlerinin sunduğu yeni veriler söz konusu bu değişimlere daha titiz bir şekilde eğilmeyi mümkün kılmaktadır. Özellikle kaynaklar arası sentezin mümkün mertebe sağlanması ile döneme ilişkin güç dengeleri ve yerel hâkimiyetlerin imparatorluk politikalarındaki belirleyici yönü daha iyi fark edilebilmekte; Erdel Hükümdarlığı ve Erdel toplumunun Osmanlı dış politikasında haiz olduğu önem ayrıca anlaşılmaktadır. Nuruosmaniye Yazma Eser Kütüphanesinde muhafaza edilen ve 1687 senesine tarihlenen iki Osmanlı vesikası çalışmaya temel oluşturmakta, böylelikle Bâb-ı Âlinin 1683 Viyana bozgunundan sonra maruz kaldığı askeri gerileme süreci içinde Erdel politikası takip edilebilmektedir. Bu çerçevede incelemede XVII. yüzyılın sonu itibariyle Erdel Hükümdarlığının Hıristiyan dünyadaki konumu ve Erdel toplumunun beklentileri ile değişen askeri ve siyasi şartlar neticesinde Osmanlı İmparatorluğunun bölge politikası yansıtılmaya çalışılmıştır. İlaveten, bilimsel karşılaştırmanın sağlanarak objektif sonuçlara ulaşılması maksadıyla doğu ve batı arşiv belgelerine yer verilmesi ihmal edilmemeye çalışılmıştır. XVII. century witnesses serious transformations in the western-oriented perspective of the Ottoman Empire. In this process which especially was testified in historical Hungarian territories, political structure of the era was redefined. Moreover it was clearly seen how balance was fragile between the eastern and western civilizations which contained fundamental differences in terms of political and cultural expectations. Recent information offered by archives makes it possible to survey the mentioned transformations more meticulously. Particularly by ensuring synthesis as much as possible between the sources, power balances for the period and decisive features of local governments in imperial policies can be figured out in a better way. In addition, the importance of Principality of Transylvania and Transylvanian society in Ottoman foreign policy can be easily understood. Two ottoman records provide a basis to this study, which are preserved in Nuruosmaniye Manuscript Library [Nuruosmaniye Yazma Eser Kütüphanesi] and pertain to 1687. Thus, in the process of military decline after the defeat of Vienna in 1683, the Sublime Porte’s Transylvania policy can be monitored. In this context, in the study, the regional policy of the Ottoman Empire as a result of the changing military and political conditions coming after the position of Principality of Transylvania in the Christian world by the end of the XVII. century and the expectations of Transylvanian society, was reflected. Moreover, we tried not to neglect archive documents of the East and West in order to achieve objective results, by means of providing scientific comparison.