HUMOUR STYLES AND CRITICAL THINKING DISPOSITIONS IN ADOLESCENTS
Abstract
Humour and critical thinking are two concepts that fosters and generates each other; thereforethey cannot be thought separately from each other. These two concepts together are the mostsignificant and effective skills that can be used in evaluating the cognitive development. From thispoint of view, this study was conducted to examine the relationship between the humour stylesand critical thinking dispositions of adolescents. This was a descriptive study in correlationalscreening model. ‘Humour Styles Questionnaire’ and ‘UF/EMI Critical Thinking DispositionsInventory’ were used in the study. The sample group was selected by using random samplingmethod and the study was conducted with 112 adolescents, who were studying in high schoolslocated in the city centre of Kırklareli and were voluntary to participate. For the purpose offinding out the relationship between the humour styles and the critical thinking dispositions ofthe adolescents, correlation coefficient significance test was carried out. As a result of the study,it was observed that there were significant relationships between humour styles and criticalthinking dispositions of the adolescents. Kabul edilen ortak bir tanımı olmayan mizahı McGhee; tutarsız düşünce, olay ve durumları anlama ve keşfetmenin bilişsel deneyimi olarak açıklarken (Loizou, 2006), Mireaullt vd., (2012) mizahın sosyal, duygusal, davranışsal, bilişsel ve nörolojik kavramları içeren çok yönlü bir algılama yeteneği ve eğlence göstergesi sayıldığını belirtir. Duyguların ortaya çıkmasına neden olan mizah, düşüncelere müdahale eder ve çevresel uyaranların daha olumlu ve gerçekçi bir bilişsel yapılanma ile yorumlanmasını sağlayarak, olumsuz düşüncelerin yerini yeni ve gerçekçi düşünce seçeneklerinin almasına yardımcı olur. Böylece bireylerin davranış örüntülerinde de değişiklikler meydana gelir (Kuiper & Martin 1998). Mizah, yaşanan stresi hafifletir; kahkahanın yarattığı fizyolojik değişimler ile kişilerin sağlıklarına çeşitli mekanizmalarla olumlu etkilerde bulunur. Yaşanan stresin hafiflemesi sonucu bireyler hayata mizahi bir bakış açısıyla bakabilir ve olumlu duygular hissederler. Mizah ile kişilerarası problemleri ve çatışmaları daha rahat çözen bireyler, insan ilişkilerinde daha başarılı olurlar ve çok sayıda tatmin edici ilişkiler kurabilirler (Martin & Lefcourt, 2004). Martin vd. (2003), ikisi uyumlu (Kendini Geliştirici Mizah, Katılımcı Mizah) ve ikisi uyumsuz olmak üzere (Kendini Yıkıcı Mizah, Saldırgan Mizah) dört tip mizah tarzı tanımlamışlardır. Yaşanılan olumsuzluklar karşısında başkasına zarar vermeden eğlenmek, stres ve olumsuz duygulardan’ kaçınmak için mizahı kullanma ‘Kendini Geliştirici Mizah’ olarak isimlendirilirken, ‘Katılımcı Mizah’ kendi ihtiyaçlarını da göz önünde bulundurarak diğerlerine saygılı bir biçimde kişilerarası ilişkilerini geliştirmek amaçlı mizahı kullanma olarak tanımlanmıştır. Başkaları ile olan ilişkilerini geliştirmek adına mizahı kendisine zarar verici biçimde kullanma ‘Kendini Yıkıcı Mizah’ olarak ifade edilirken, kendi üstünlük ve haz duygularıyla hareket ederek, mizahı başkalarına zarar verecek şekilde, alay ederek, dalga geçerek veya kişileri küçük düşürecek şekilde kullanma ise ‘Saldırgan Mizah’ olarak isimlendirilmiştir (Martin vd., 2003). Literatür incelendiğinde mizahi bir atmosferin, ergenlerin yaratıcı düşünmelerinde (Ay vd., 2013; Ziv; 1983), arkadaşlık ilişkilerinde (Eder & Standford, 1984; Führ, 2001; Kahraman, 2008), iletişim becerilerinde (Akyol, 2011) ve yaşam doyumlarında (Ay vd., 2013) etkili olduğu görülmektedir. Ergenlerin özellikle yeni bir gruba girmek ve gruba kendini ifade edebilmek için mizahı kullandıkları (Eder & Stanford, 1984), ayrıca karşılaştıkları problemleri çözmek için de mizaha başvurdukları (Führ, 2001) ve mizah tarzlarının problem çözme yöntemleri ile ilişkili olduğu (Didin & Köksal Akyol, 2017b) belirlenmiştir. Kullanılan mizah tarzlarının kişinin öfkeli olma, vicdanlı olma, öz saygı düzeyi ve kendini sosyal açıdan yeterli/yetersiz görme gibi bireysel özelliklerden etkilendiği (Fox vd., 2013; Martin vd., 2003) ifade edilmektedir.
Source
Uluslararası Avrasya Sosyal Bilimler DergisiVolume
10Issue
36Collections
- Makale Koleksiyonu [141]
- TR-Dizin İndeksli Yayınlar Koleksiyonu [1037]