Cam tavan sendromunun örgütsel güven ve işten ayrılma niyetine etkisi: Edirne ili örneği

Abstract

Turizm endüstrisinde kadın çalışan sayısı fazla olmasına rağmen kadınlar üst yönetim kadrolarında yeteri kadar yer alamamaktadır. Bir metafor olarak üst yönetim kadrolarına çıkamama nedenlerinden olan cam tavan; kadınlarda olduğu kadar iş yaşamında erkekler için de bir kariyer engelidir. Kadınlar için cinsiyet ayrımcılığı şeklinde görülse de, erkekler de yaş, ırk, dil ve din gibi sebeplerle cam tavan sendromuna maruz kalabilmektedirler. Dolayısıyla bu çalışmada cam tavan ölçeği sadece kadınlara uygulanmamıştır. Bu araştırmanın amacı; cam tavan sendromu ile örgütsel güven ve işten ayrılma niyeti arasındaki ilişkilerin belirlenmesidir. Araştırmada nicel yöntemlerden olan anket tekniği ile konaklama işletmelerinde çalışanlardan toplanan verilerin analizleri yer almaktadır. Analizler SPSS programı kullanılarak yapılmıştır. Araştırma sonrasında elde edilen bulgulara göre, kadınların cam tavan sendromunun alt boyutlarından olan; kişisel tercih algıları, stereotipler, mesleki ayrım, örgüt kültürü ve örgüt politikalarından, erkeklere oranla daha fazla etkilendikleri bulunmuştur. Yaşa göre farklılıklarda, 21-30 yaş aralığında yer alan otel çalışanlarının; kişisel tercih, mesleki ayrım ve stereotiplerden daha fazla etkilenirken, çalışılan pozisyona göre, departman şeflerinin; çoklu rol üstlenme, mentor eksikliği ve stereotiplerden etkilendiği tespit edilmiştir. Cam tavan sendromunun alt boyutları ile medeni durum arasında anlamlı farklılıklar bulunamamıştır. Örgütsel güven algılarının alt boyutlarından olan; örgüte güven ve yöneticiye güven boyutlarında anlamlı farklılıklar tespit edilmiştir. Buna göre, kadınlar örgüte daha fazla güven duyarken, erkekler yöneticilerine daha fazla güvenmektedir. İşten ayrılma niyetinde ise; cinsiyete göre anlamlı farklılık olmadığı görülmüştür.

Although the high number of women employees in the tourism industry, they cannot take a sufficient place in senior management positions. As a metaphor, the glass ceiling, which is one of the reasons for not being able to reach the senior management; It is a career barrier for men in business life as well as for women. Even though it is seen as gender discrimination for women, men can also be exposed to glass ceiling syndrome due to reasons such as age, race, language and religion. Therefore, glass ceiling scale has not been applied only to women in this study. The purpose of this research is to determine the relationships between glass ceiling syndrome and organizational trust and intention to quit. In the research, the analysis of the data collected from employees in accommodation establishments with the technique of questionnaire which is one of the quantitative method applied within the framework of research is presented. The analyses have been executed by using SPSS program. Analyzes were made using the SPSS program. According to the findings obtained after the research, one of the sub-dimensions of the glass ceiling syndrome of women; It was found that they were more influenced by personal preference perceptions, stereotypes, professional discrimination, organizational culture and organizational policies than men. According to age differences, hotel employees between the ages of 21-30; While more affected by personal preference, professional segregation and stereotypes, according to the position worked, department chiefs; It was determined that he was influenced by playing multiple roles, lack of mentors and stereotypes. No significant differences were found between sub-dimensions of glass ceiling syndrome and marital status. One of the sub-dimensions of organizational trust perceptions; Significant differences were found in the dimensions of trust in organization and trust in manager. According to this, while women trust more in the organization, men trust their managers more. It was observed that there was no significant difference in terms of gender in the intention to quit.